İyi Parti’nin “Tarım Sektöründeki Sorunların Araştırılması” Önerisi AKP ve MHP Milletvekilleri Tarafından Reddedildi
İYİ Parti Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; “Tarım sektöründeki sorunların araştırılması” önergesi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. ÂLÂ Partisi Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, “Çiftçilerimiz borç müjdesini değil, tarımsal desteğin tamamının hak ettikleri milli gelirden yüzde 1 oranında verileceği müjdesini bekliyor. 2008 yılında 1 milyon 127 bin olan kayıtlı çiftçi sayısı 2021’de 530 bine geriledi.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda bugün İYİ Parti’nin “Tarım sektöründeki sorunların araştırılması”nın gündeme alınması önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Teklifin ilişkisini anlatan UYGÜN Partisi Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, şunları söyledi:
“ÇİFTÇİLERİMİZ MUTLU, ÇİFTÇİLERİMİZ UMUTSUZ, ÇİFTÇİLERİMİZ YARDIM EDİLİYOR”
“Durmadan artan zamlar, artan girdi maliyetleri, mazot, tohumluk, gübre, elektrik faturaları ile boğuşup traktörünü satmak zorunda kalması ve artık çıkış yolu bulamayan infazlar nedeniyle hayvanlarının katledilmesi, sıkıntılarını artırıyor. Sabah namazıyla başlayıp yatsı namazına başladık.Elleri nasırlı çiftçilerimiz mutsuz,çiftçilerimiz umutsuz,çiftçilerimiz çaresiz.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerine göre, çiftçilerimizin bankalara olan borcu 2022 yılı Mart ayında bir önceki Mart ayına göre yüzde 33 artarak 187 milyar liraya ulaştı. 2022 yılsonu itibarıyla bu rakamın yaklaşık 190 milyar liraya ulaştığı, takipteki borç miktarının ise 4 milyara yaklaştığı tahmin ediliyor. Birçok çiftçimiz tabiri caizse borçlarını çevirerek hayatına devam ediyor. Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları ve kredi kartları ile marketlere olan borçları dikkate alındığında çiftçilerimizin toplam borcunun 250 milyar liraya yaklaştığı görülmektedir.
“2008’DE KAYITLI ÇİFTÇİ SAYISI 1 MİLYON 127 BİN OLARAK 2021’DE BU SAYI 530 BİNE AZALACAK”
2022’de bin 158 lira olan tarım BAĞ-KUR primleri, 2023’te 3 bin 452 liraya yükselirken, Hazine teşvik indirimiyle bu miktar 2 bin 952 liraya ulaştı. Artan borçlar nedeniyle çiftçilerimiz BAĞ-KUR primlerini ödeyemiyor. Diğer sigortalılar 20 yıl, çiftçilerimiz 25 yıl prim ödemek zorunda. Bu şartlar altında çiftçilerimiz BAĞ-KUR primlerinin 2008 yılında olduğu gibi 15 gün üzerinden ancak 30 hizmet günü üzerinden hesaplanmasını talep etmektedirler.
Müjde olarak çiftçilerimiz borç beklemiyor ama hakları olan milli gelirin yüzde 1’inin tarımsal desteğin tamamına verileceği söylentisi var. 2008’de kayıtlı çiftçi sayısı 1 milyon 127 bin iken 2021’de bu sayı 530 bine geriledi. Artan girdi maliyetleri karşısında çiftçilerimizin menfaatleri şimdiden eriyip gidiyor.”
“SÜREÇ BÖYLE DEVAM EDERSE TÜRK ÇİFTÇİSİ VE ÜRETİCİSİ ÜRETİMİ TAMAMEN DURDURACAKTIR”
İYİ Parti’nin tavsiyesi üzerine söz alan HDP Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin, şunları söyledi:
“Bu hükümetin tercihi sermayeden, tüccardan, ithalatçıdan, rantiyeden yanadır. Bizim tercihimiz işçiden, emekçiden, üreticiden yanadır. Türkiye’de tarımsal girdiler 2009’da yüzde 300-400’ün üzerinde arttı. Sadece bu 2 yıl.Bu kadar artışa rağmen tarımsal katkılarda azalma var.Bu gidişat böyle devam ederse Türk çiftçisi ve üreticisi üretimden tamamen kopacak.AKP hükümeti de getirdiği yasa ve kanunları çiğniyor. “
“SORUN ÇİFTÇİ YAPAR, ÜLKE TARIMI YAPAR, SORUMLUSU AKP VE SARAY GÜCÜDÜR”
CHP adına söz alan Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal şunları söyledi:
“Çiftçinin derdini anlamak için doğru teşhis koymak lazım. Sorun şu ki çiftçi batıyor, ülke tarımı batıyor. Sorunun sorumlusu AKP ve saray iktidarı. liranın döviz karşısında değer kaybetmesi ve ‘sonuç enflasyon, sebep faiz’ probleminin dayatılması bugün geldiğimiz sonucun temel sebebidir.2021 sonuna baktığımızda brüt 2022 başında tarımsal ürün 402 milyar. Son yılda aynı tarımsal üretim için 600 milyar dolar çiftçi tarafından harcanacak.Bu 200 milyarı kim karşılayacak?
Çiftçinin borcu bir yılda 136 milyar lira arttı. Tıpkı tarihsel süreçte çiftçinin sadece bankalara olan borcu gibi. Dışarıdan ilaç, mazot, gübre hiç girmiyor. Çiftçi o 200 milyar lira açığı piyasadan bulmak zorunda. Çiftçinin sorunu aslında Türkiye’nin sorunudur.
